26 Şubat 2013 Salı

ASKER, GERÇEK ARKADAŞLIK


Savaşın en kanlı günlerinden biri. Asker, en iyi arkadaşının az ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar.

Asker teğmene koştu:
-Teğmenim, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim? “Delirdin mi?” der gibi baktı teğmen.

-Gitmeye değer mi? Arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük olasılıkla ölmüştür bile. Kendi hayatini da tehlikeye atma. Asker ısrar etti.

Teğmen: - Peki, dedi. Git o zaman.

İnanılır gibi değildi. Asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı koşa koşa döndü. Birlikte siperin içine yuvarlandılar.

Teğmen, kanlar içindeki askeri muayene etti. Sonra onu sipere taşıyan arkadaşına döndü:

- Sana hayatını tehlikeye atmana değmez, demiştim. Bak haklı çıktım. Bu zaten ölmüş.

- Değdi teğmenim, dedi asker hıçkırarak. Gene de değdi, çünkü yanına ulaştığımda henüz sağdı. Onun son sözlerini duymak dünyaya bedeldi benim için.

“Geleceğini biliyordum, diyordu arkadaşım... Geleceğini biliyordum!..”

CÜMLE TÜRLERINE GÖRE ATASÖZLERİNİN ÇEŞİTLERİ


Türkçede bulunan bütün cümle türlerine atasözlerinde de rastlanır. Atasözleri kısa ve özlü sözler olduğu için genelde bir-iki cümleden oluşur. Daha uzun cümlelerden oluşan Türk atasözlerinin sayısı azdır. Atasözlerinde kullanılan cümle türleri şu şekilde sıralanabilir:

Yalın Cümle

Atasözlerinin çoğu yalın cümle biçimindedir. İçinde sadece bir yargı bulunan atasözleri genellikle yalın cümleler biçiminde anlatılır.

Örnek: Ağaç kökünden yıkılır. / Aç köpek fırın duvarını deler. / Vakit nakittir.

Birleşik Cümle

İçinde iki yargı bulunan atasözleri genelde birleşik cümle biçiminde kurulur.

Örnek: Dağ ne kadar yüce olsa, yol üstünden aşar. / Erkek aslan aslan da, dişi aslan aslan değil mi? / Elin ağzı torba değil ki büzesin.

Devrik Cümle

Atasözlerinde şiirsel bir anlatıma özen gösterildiğinden pek çok atasözü devrik cümlelerle kurulmuştur.

Örnek: Gülme komşuna, gelir başına. / Besle kargayı, oysun gözünü. / Sık gidersen dostuna, yatar arka üstüne.

MATEMATİK DERSİ 4. SINIF 1. DÖNEM 2. YAZILI SORULARI


… – …  EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ………..……………..… OKULU 4/… SINIFI
MATEMATİK DERSİ 1. DÖNEM 2. YAZILISI

Tarih: …/…/……
ADI - SOYADI:……..……………………… NU:………….. PUAN:………

1.Aşağıdakilerden hangisi 6876 ve 3297 sayılarının en yakın yüzlüğe yuvarlanmış hali sırayla hangileridir?
A)6800ve3300
B)6900 ve 3200
C)6880 ve 3290
D) 6000 ve 3000


2.Binler bölüğü 246 ve birler bölüğü 129 olan doğal sayı ile binler bölüğü 246 ve birler bölüğü 135 olan sayılar arasındaki ilişki hangi seçenekte doğru olarak verilmiştir?

A) 246.129> 246.135
B) 246.129= 246.135
C)246.129 < 246.135
D) 129.246<135246


3. ‘’7 binlik +5 onluk+9birlik’’ şeklinde çözümlenen sayı ile ‘’seksen bin yüz bir’’ sayısının toplamı kaçtır?
A) 87.160
B) 87169
C) 86.160
D) 87.150


4.Köyümüzde 35489 meşe, 5987 elma, 269çam,50 tane de armut ağacı vardır.
Köyümüzde toplam kaç ağaç vardır?

ÇÖZÜM:




5.Bir okulda 980 kız öğrenci, kız öğrencilerden 38 eksik de erkek öğrenciler vardır.
Bu okulda toplam kaç öğrenci vardır?

ÇÖZÜM:



6.Boş iken 450gram olan bir kavanoza 5928 gram bal konulup tartılıyor.
Terazi kaç gramı gösterir?




7.
Yukardaki  işlemlere göre     R + L + M    kaçtır?







8. Ayşe’nin babası 996 TL’ye 12 taksitle 106 ekran bir televizyon aldı.
Ayşe’nin babası televizyon için aylık kaç TL ödeyecektir?







9.  18/5  kesrini tam sayılı kesre çevirin ve şekille gösterin?






10.   3 tam 2 bölü 3  kesini bileşik kesre çevirerek şekille gösterin?






11.   985:52=?                                            6587:24=?







12.    985x75=?                                          654x258=?






13. Bir tankerde su 19 litrelik 25 damacanaya doldurulduğunda tankerde 17 litre su kalıyor.
Başlangıçta tankerde kaç litre su vardır?






14. bir lokantanın açılış hazırlığı için 378 adet  çiçek satın alıyor. Görevli garson  her masaya eşit sayıda çiçek yetiştirmek istiyor.
Lokantada 21 masa olduğuna göre her birine yaklaşık kaçar  çiçek koyar?





15. 56 987:25=                                          689 785:33=






Not:1-10. sorular 5 er puan  11-15. Sorular 10 puandır.
Başarılar Dilerim…

12 Şubat 2013 Salı

Lidyalıların Özellikleri Nelerdir Kısaca Maddeler Halinde Özet Konu Anlatımı



  • Bugünkü Gediz ve Menderes ırmakları arasındaki bölgeye eski çağlarda LİDYA deniliyordu.
  • Başkentleri SARDES(Sard)’dır.
  • Lidyalılar ticarette geliştiler. Tarihte PARA’yı ilk kez kullanan Lidyalılar’dır.
  • Lidyalılar Efes’ten başlayıp Mezopotamya’daki Ninova’ya kadar uzanan KRAL YOLU’nun açılmasında
  • etkili oldular.
  • Lidyalılara Persler son vermiştir.
  • Lidyalıların kısa zamanda yıkılmasının sebebi ordularının çeşitli kavimlerden toplanan ücretli askerlerden oluşmasıdır.(Düzenli ve sürekli milli ordusunu oluşturamamıştır.)
  • Atatürk ve 'Yürüyen Köşk'ü

    Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk, tarımda modern teknikleri kullanılması, çevre üreticilere örnek olması ve onların nitelikli fidan, fide, damızlık ihtiyaçlarının karşılanması için kişisel mülki olan Yalova’nın doğusundaki ‘Millet Çiftliği’ni bu amaca uygun olarak düzenletmiştir. Çiftlik içinde, deniz kıyısında, ikameti için 1929 yılında bir çınarın yanında iki katlı mütevazı bir köşk yapılmıştır.

     ‘Yalova Benim Kentim’ diyen Atatürk Yalova ile yakından ilgilenmiştir. Yalova’ya 1936 yılındaki gelişinde Millet Çiftliği’ndeki köşkün pencerelerini zarar vereceği için yanındaki çınarın dalını kesileceğini öğrenir. Ağacın bir dalının bile kesilmesini istemeyen Atatürk köşkün ağaçtan uzaklaştırılmasını ister. Görev İstanbul Belediyesi Fen İşleri Yollar-Köprüler Şubesi’ne verilir. Sorumlu başmühendis Ali Nuri (ALNAR) binanın temellerini açtırır. Temellerin altına zor ve çok yavaş ta olsa raylar döşenir. Bina rayların üzerinde doğuya doğru 4 m kaydırılır. 11 Ağustos 1936 günü yapılan bu işlemi yanında bulunan kız kardeşi Makbule (ATADAN) Hanım, Affet (İNAN) Hanım, Yunus Nadi (ABALIOĞLU), Muhafız K. İsmail Hakkı (TEKÇE), Yaver B.N.B. Nasuhi Bey ve diğer ilgililerle baştan sona izler.

     Atatürk 11 Haziran 1937’de şahsına ait bütün taşınamaz mallar gibi bu Köşkü de Türk Milletine bağışlar.

     Diğer tüm köşkler gibi ‘Yürüyen Köşk’de halen müze olarak korunmaktadır.

     Atatürk’ün bir dalının bile kesilmesini istemediği Ulu Çınar ve yanındaki köşk, ağaç sevgisi ve çevre bilincinin de bir anıtı olarak ziyaretçilerini beklemektedir.

     Yürüyen Köşk ‘Atatürk bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü’ arazisi içindedir ve Enstitü Atatürk’ün 1920'li yıllarda gösterdiği Türk Tarımın ileri tekniklerle donatılması amacı doğrultusunda bilim, hizmet ve nitelikli materyal üretim amaçlı hizmetlerini sürdürmektedir.